Yurt Dışında Öğrenim Görmek İsteyen Öğrenciler için Yeni Şartlar

Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK) yurt dışında öğrenim görmek isteyen öğrenciler için yeni şartlar getirdi. Buna göre;

Ortaöğrenimini Türkiye'de tamamlayan ve eğitime başladığı yıl CWTS Leiden Ranking, Academic Ranking of World Universities (Shanghai) ve University Ranking by Academic Performance (URAP) tarafından yapılan dünya üniversite sıralamalarında ilk 500 üniversite içerisine giren üniversiteler dışında kalan yurtdışındaki yükseköğretim kurumlarında eğitim almak isteyen ilgililerin, mezuniyet sonrası denklik işlemlerinde ön koşul olarak;
  • 2015-2016 eğitim-öğretim yılından itibaren, eğitime başlayacakları yıl, ÖSYM tarafından yapılan YGS ve LYS'ye girmiş olmalarına,
  • Tıp doktorluğu alanındaki sıralamada ilk 40 bin, hukuk alanında ise ilk 150 bin içinde yer almalarına,
  • ÖSYS Kılavuzunda yer alan tıp ve hukuk dışındaki diğer alanlarda en az, Türkiye'deki yükseköğretim kurumları bünyesindeki programlara yerleşen en son öğrencinin almış olduğu puanı almalarına,
  • ÖSYS Kılavuzunda yer almayan alanlarda eğitim alacakların ise ön lisans programları için herhangi bir puan türünde en az 140, lisans programları için herhangi bir puan türünde en az180 puan almaları gerektiğine, karar verildiği bildirildi.
http://www.yok.gov.tr/web/guest/yurtdisindaki-yuksekogretim-kurumlarini-tanima-ve-baraj-puan-uygulamasi

'Türkiye'nin Her Noktasına Aynı Eğitim Olanağını Sunacağız'

Dershanelerin dönüşüm projesi çerçevesinde kurulan Ankara Uğur Hazırlık Anadolu Liseleri’nin açılışında konuşan Bahçeşehir Uğur Eğitim Kurumları ve Bahçeşehir Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Enver Yücel, “Türkiye’deki eğitim yatırımlarından söz edecek olursak, eğitime 1 yılda 430 milyon TL bir para yatırımı yapmış oluyoruz. Bu yatırımla birlikte 3 bin küsur istihdam sağlıyoruz” dedi.

Dershanelerin dönüşüm projesi çerçevesinde kurulan Ankara Uğur Hazırlık Anadolu Liseleri’nin açılışı Balgat Uğur Hazırlık Anadolu Lisesi binasında yapıldı. Törene Bahçeşehir Uğur Eğitim Kurumları ve Bahçeşehir Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Enver Yücel, Bahçeşehir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şenay Yalçın, Uğur Eğitim Kurumları Genel Müdürü Lokman Durak, Uğur Hazırlık Liseleri Ankara Koordinatörü Harun Demir, Uğur Eğitim Kurumları yöneticileri ile bürokratlar katıldı.
“EĞİTİM YATIRIMLARIMIZA DEVAM EDİYORUZ”
Bahçeşehir Uğur Eğitim Kurumları ve Bahçeşehir Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Yücel, “Bahçeşehir Uğur Eğitim Kurumları olarak ülkemizde ve dünyada eğitim yatırımı yapmaya devam ediyoruz. Tabi bu yatırımlar yapılırken hem yeni okullar, yeni kampüsler açıyoruz, hem de başka hangi alanlarda neler yapabiliriz, onunla ilgili işler yapma gayreti içerisindeyiz. Eğer Türkiye’deki eğitim yatırımlarıyla ilgili söz edecek olursak, sadece 1 yılda 430 milyon TL bir para yatırımı yapmış oluyoruz eğitime. Eğitime yatırım yapmaya devam edeceğiz. 3 bin küsür istihdam sağlıyoruz bu yatırımla birlikte. Bu yatırımlarımızı da yapmaya devam ediyoruz. Bugün burada açtığımız Uğur Hazırlık Liseleri malum 2015 yılı itibariyle dershanelerin kapanması ve dönüşmesi istendi. Biz buna 2 yıl önceden başladık. İlk dönüşümü yapan hatta Meclis’ten karar çıkmadan da önce bu dönüşümü sağlayıp 3 tane ilde Uğur Hazırlık Liselerini açtık. Bunlar İstanbul, Antakya ve Trabzon ili. Bu sene 15 yerde açtık, faaliyetimiz devam ediyor. Dolayısıyla dershanelerin bu kapanma süreci söylemi başlamasından bugüne kadar 20’ye yakın şubeyi açtık, başladık zaten. Planımız hazır, programımız hazır. Bu sene de artık nihai sorulup dershanelerin dönüşümünü tamamlayıp, Milli Eğitim’den onayımızı da alma girişimlerini başlattık” diye konuştu.
“UĞUR HAZIRLIK LİSELERİ ÜNİVERSİTELERİN ÖNÜNDE BİR ÖN OKUL OLACAKTIR”
“Türkiye genelinde 160 yerde dönüşüm yapılacaktır” diyen Yücel, şöyle konuştu: “Bu dönüşümle birlikte adına Uğur Hazırlık Liseleri dediğimiz bu üniversitelerin önünde bir ön okul olacaktır. Bizim kendimize konumlandırdığımız yer, yasal çerçevenin içerisinde üniversite ön okulları. Üniversite ön okullarının amacı önce vatana millete iyi insan yetiştirebilmek, iyi insan olmak. Teknik olarak iki önemli özelliğimiz olacak. Birçok mükemmel bir yabancı öğretimi yapacağız. Mezun olan öğrencimiz artık İngilizce eğitim yapan üniversitelere girer ise onların önündeki hazırlık okumayacaklar. Bu İngilizce öğretimini de sınıflarda öğreteceğiz. 7 gün 24 saat uzaktan öğretimle tamamlayacağız. Dileyen öğrencilere de Washington’daki dil okulu, Kanada Toronto’daki dil okulumuza da yazları öğrenciler gidebilecek. Yani mezun olan öğrenciye diplomasının yanında bir de ‘dil öğrenmiştir’ pasaportunu vereceğiz. İkinci konu da dünya üniversitelerine hazırlayacağız. Malum 47 yıllık öğrencilerini üniversiteye hazırlayan Uğur Dershanelerinin dönüşümünden bahsediyoruz. Bu birikimimizi olduğu gibi getiriyoruz. Dolayısıyla akademik olarak güçlü bir öğrenci profili ortaya çıkaracağız ve dünya üniversitelerine hazırlayacağız."
“TÜRKİYE’NİN HER NOKTASINA AYNI EĞİTİM OLANAĞINI SUNACAĞIZ”
Sadece Türkiye’deki üniversitelere değil, dünyadaki üniversitelere de öğrenci girmesini istediklerini kaydeden Yücel, “Bu üniversitelere girerken de öğrenciye ayrıcalıklar, avantajlar sunma gayreti içerisinde olacağız. Onun için diyoruz ki 2 modüllü yapacak olduğumuz bu lise, 1-2’inci sınıflar bir modül, bir basamak. 3-4’üncü sınıflar da bir basamak olacak. 1-2 daha çok temel dersler, yabancı dil ve öğrencinin kendini tanıması. 3’üncü ve 4’üncü sınıflarda da daha yoğun üniversiteye hazırlık olabilecek. Türkiye genelinde böyle bir girişimi başlattık. Bu girişimin ülkemize şöyle yararı olacağını umut ediyorum; Türkiye’nin her noktasında olacağımız için lise diploması vereceğimiz için öğrencilere adil ve eşit Türkiye’nin her noktasında aynı eğitim olanağını sunmuş olacağız. Tabi ki uzaktan öğretimle hem Kanada’dan Türkiye’ye, hem Washington’dan Türkiye’ye uzaktan dersler özellikle dil öğretimini her noktaya vereceğiz. Öğrencilerimizin yazları üniversitelerde akademisyenlerin yanında araştırmacı olarak çalıştırma gayreti içinde olacağız. Ankara’da Balgat’ta açtığımız Uğur Hazırlık Liselerinin önümüzde 3 ay zarfından bitecek olan laboratuvar ve kreatif düşünme yaratıcılık atölyeleri çok önemli bir adım olacak Türkiye için. Yine öğrencilerin kariyer merkezleri, ofisleri olacak. Kendilerine has hangi üniversitelerde hangi mesleklerle nereye gidebileceklerini çok rahat görebilecekler. Onun için önemli bir atılımdır diye düşünüyorum” değerlendirmesinde bulundu.
İkinci olarak Almancayı öğreteceklerini bildiren Yücel, “Yüzde 90 Almancayı vereceğiz. Berlin’deki üniversitemizde de öğrenci yine isterse yazları dilediği zaman Berlin’e gidip orada Almancalarını pekiştirebilecek” dedi.
“ÖNÜMÜZDEKİ EĞİTİM ÖĞRETİM YILINDA 120 CİVARINDA TEMEL LİSE, 30 TANE ANADOLU LİSESİ VE 10 TANE DE UĞUR ORTAOKULUMUZ OLACAK”
Uğur Eğitim Kurumları Genel Müdürü Lokman Durak ise şunları kaydetti: “Uğur Eğitim Kurumları olarak önümüzdeki dönemde 3 türle devam edeceğiz. Birincisi Anadolu Liseleri, ikincisi dershanelerin dönüşümünden meydana gelen temel liseler, üçüncüsü de ortaokul. Tahmin ediyorum ki önümüzdeki eğitim öğretim yılında 120 civarında temel lise, 30 tane Anadolu Lisesi ve 10 tane de Uğur Orta okulumuz olacak. Böylece önümüzdeki eğitim öğretim yılında 165 okulla hizmet vermeye devam edeceğiz. Bu okulların bir özelliği var. Bu okullarda 3 şeyi çok öne çıkarmamız gerekecek. Anadolu Lisesi müfredatını işleyeceğiz. Cumartesini de ekleyerek biz üniversite hazırlığı ön plana çıkaracağız. Bu sadece Türkiye’de üniversiteler değil, dünyadaki üniversiteleri de çocuklarımıza tanıtmamız lazım. Üniversite hazırlığı lise 1’den lise sona 4 yıla yaydık. Özellikle rehberlik eğitimiyle lise 1 ve 2.sınıfta çocuklarımızı yönlendireceğiz. Bu çok önemli. Çocuk neyi çok seviyorsa hangi meslekte mutlu olacaksa o mesleğe yönlendirip onun eğitimini vereceğiz. Burası öncelikle üniversiteye de hazırlayan bir okul olacak. Dil eğitimine çok önem vereceğiz bu liselerde. Teknolojiye çok önem vereceğiz. Uzaktan eğitim çok önemli. Aslında biz bir ölçüde de devlete öncülük etmiş olduk bu yola çıkarken. İnşallah bundan Ankara’da planımıza göre 3-4 yıl 7 tane yapmayı düşünüyoruz.”
Uğur Dershanelerinin 47 yıllık deneyimi, vizyonu ve uluslararası başarısından güç alarak ‘dershanelerin dönüşüm projesi’ çerçevesinde kurulan Uğur Hazırlık Liseleri, 4 yıllık akademik lise eğitimi ile üniversite giriş sınavına hazırlayan ve kariyer planlaması yapan ilk lise olma özelliğini taşıyor. Öte yandan, 14 Mart 2015 tarihinde ise Ankara Uğur Hazırlık Anadolu Lisesi'nin okul kabul ve bursluluk sınavı yapılacak.
 
Kaynak: http://www.iha.com.tr/haber-egitime-1-yilda-430-milyon-tl-yatirim-yapiyoruz-443198/

İletişimde Beden Dili ve Önemi


Sözlü iletişimi daha etkili hale getirmek amacıyla iletişime bedenimizi de katarak kullandığımız sözsüz iletişim diline beden dili denir. Bedenimizin duruşu, baş ve gövde hareketleri, el kol hareketleri, yüz ifadeleri bu kapsamda yer alır.
Duygularımız nasılki beden dilini etkiliyorsa, beden dilimiz de duygularımızı etkiler. Beden dili kullanılmadan duygu aktarımı mümkün değildir. Bedenimiz olaylara ve durumlara karşı çok fazla kendiliğinden tepki verdiği için beden dilini gizlemek çoğu zaman mümkün değildir.
Aristo, “İnsanın içinde işleyen her şey, dışında ifadesini bulur” demiştir. İç dünyamızın dışa yansıması olan davranışlar, iyi analiz edilirse kişilere duygu dünyaları hakkında pek çok bilgi verecek ve kendilerini tanıma imkanıda sağlayacaktır. Kendini önemseyen insanların yapacağı bu araştırma, kendini dış dünyaya iyi ifade ettirecektir. Beden dilinin iyi analiz edilmesi sonucunda oluşan bu sağlıklı iletişim ortamında, kişiler kendisiyle barışık olacak, karşısındakini daha kolay etkileyecek, karşısındaki insanları hem sözel hem de bedensel olarak gözlemleyip onları daha iyi anlayacaktır. Beden dilini konuşmada, etkin ve vurgulu olarak kullanmak iletişime duygu katar. Duygunun içinde bulunmadığı iletişim, bize soğuk ve itici gelir.
Her ne kadar beden dili, konuşulan dili daha etkin ve destekleyici kılacak bir role sahip olsa da, beden dili az kullanıldığından insanlara yeni bir kavrammış gibi gelir. Başta Amerika’da olmak üzere, bugün birçok ülkede beden dili müfredat programı içerisinde olup, öğrenilmesi gereken dersler arasında tutulmaktadır. Amerikalı halkla ilişkiler uzmanlarının kullandığı “Ne kadar algılanıyorsan, o kadar gerçeksin.” sözü, beden dilinin insanın gerçeklik algısında ne kadar önemli olduğunu göstermektedir.
İstanbul’da yapılan bir araştırmada, Türkiye’nin Doğu bölgelerinde yaşayanların, Batı bölgelerinde yaşayanlara oranla daha çok bedensel hareket kullandığını göstermektedir. Kültür düzeyi arttıkça, beden dili kullanımı azalmaktadır.
Beden dili kullanımı yaşamımızın kalitesinde olumlu veya olumsuz etkiler oluşturmaktadır. İnsan psikolojisi kendi beden duruşumuzdan, el kol hareketlerimizden etkilenir. Bedenimizin her hangi bir duruş şeklinin insanda farklı anlam ve etkileri vardır. Orta öğretim öğrencileri üzerinde yapılan bir beden dili araştırmasında, bir sınıfta ders dinleyen öğrencilere, ders esnasında rahat bir oturma pozisyonlarında olmaları ve ayak ayak üstüne atmamaları istenmiştir. Başka bir sınıfta ise aynı dersi dinleyen öğrencilere kollarını bağlamalarını, ve ayak ayak üstüne atarak oturup dersi dinlemeleri istenmiştir. Araştırma sonucuna göre ise kollarını birbirine bağlayarak dersi dinleyen grubun bilgiyi öğrenme ve hatılama oranının %38 daha düşük olduğu gözlenmiştir. İletişim halindeyken kollarını bağlayarak dinleyen dinleyicilerin söylenen sözlere daha az dikkat ettikleri ve savunucu iletişime geçtikleri gözlenmiştir. Eğer bir kişiyi ikna etmek istiyorsanız, ve ikna edeceğiniz kişinin kolları birbirine kavuşmuş şekildeyse, konuşmaya başlamadan önce o kişinin kollarını birbirinden ayırmanın yollarını aramalısınız, aksi takdirde o kişiyi ikna etmeniz oldukça güç olacaktır.
Neden beden dili?
1.Başkaları üzerinde olumlu bir etki oluşturarak amacımıza ulaşmak
2.Karşımızdakileri daha iyi anlayarak etkili bir iletişim kurmak.
3. Kendi beden hareketlerimizi denetleyerek, sosyal ortamlara daha çabuk uyum
sağlamak.
4.Başkalarının gerçekte ne söylemek istediğini anlamak.

Beden Dili Gözlemlemenin Avantajları Nelerdir ?

İyi bir beden dili gözlemcisi olmanız size büyük avantaj sağlar. Çünkü karşınızdaki kişinin konuşması esnasında bakışlarını ve hareketlerini iyi analiz ederseniz o kişinin doğru söyleyip söylemediğini, asıl niyetinin ne olduğunu ve ne düşündüğünü kavrayabilirsiniz. Beden dili insanların duygusal ilişkilerinde, iş hayatında ve sosyal yaşamında belirleyici rol oynar. Etkili konuşmalarınızı doğru beden dili kullanarak uyguladığınızda iş, aşk ve sosyal hayatınızda başarılı olmanız kaçınılmaz olacaktır.

Doğru kullanılan beden dili sayesinde kişisel gelişiminiz ve ikili ilişkilerinizde inanılmaz derecede ilerleme gerçekleşir. İnsanları iyi anlamanız ve kendinizi iyi ifade etmeniz sizin çevrenizle samimiyet ve güven çerçevesinde bir bağ oluşturmanızı sağlar. Diğer yandan beden dili bilgisi sayesinde çevrenizde iletişim kurduğunuz insanlar arasından art niyetli olanların konuşmaları esnasında hareketlerini ve ifadelerini iyi analiz ederek asıl niyetlerini anlayıp, size zarar vermelerinin önüne geçebilirsiniz.

Beden Dilinin Önemi Nedir ?

İş görüşmelerinizde, sosyal hayatınızda ve duygusal ilişkilerinizde problem yaşıyorsanız, bu durumun beden dilinizle alakalı olma ihtimali çok yüksektir. Çevrenizde sevilen, mutlu ve başarılı insanlara göz attığınızda genellikle beden dillerini çok iyi kullandıklarını farkedersiniz. Savunduğunuz düşünceyi dile getirirken, yada bir konu hakkında görüş belirtirken etkili bir şekilde jest, yüz ifadesi ve beden duruşu sergilediğiniz taktirde düşünceleriniz insanlar tarafından inandırıcı ve ikna edici bulunarak kabul görür. Bu yönleriyle beden dilinin hayatınızdaki önemi azımsanamayacak kadar fazladır.
İş görüşmesine giderken şık giyinmenin önemli olduğunu herkes bilir. Fakat nasıl durduğunuz, nasıl oturup kalktığınız da aynı derecede önemlidir.
Mülakat için kapıdan içeri girerken, el sıkışıp otururken kendimizle ilgili ne tür ipuçları veriyoruz?
İş görüşmesine giderken nasıl davranmak ve hangi davranışlardan kaçınmak gerektiği konusunda vücut dili uzmanlarının görüşlerine başvurduk.

Tokalaşma ayarı

Mülakatı yapan kişi ile sizin aranızdaki ilk iletişim tokalaşma yoluyla kurulur. İlk izlenim genellikle mülakatın gidişatını belirleyecektir. Bu nedenle bu adımı doğru atmak önemlidir.
Uzmanlar “uyumun yolu benzerliklerden geçer” diyor. O halde, mülakatı yapan kişi elinizi nasıl sıkıyorsa o şekilde karşılık vermek gerekir. Tokalaşma ya da selamlaşmanın ayarını dengelemeniz aynı düzeyde olmak istediğiniz mesajını verir. Eli fazla sıkmak görüşmede baskın bir tutum hissi yaratabilir.

Kişisel alan

Kültürümüz ne olursa olsun, farkında olalım ya da olmayalım hepimizin dört tür alanı vardır. En dıştan içe doğru bunlar sırasıyla kamu alanı, sosyal alan, kişisel alan ve samimiyet alanıdır.
Görüşme sırasında bunlara dikkat etmek önemlidir. İnsanlar arasındaki ilişkide önemli şeyler kişisel ve samimiyet alanlarında gerçekleşir. Görüşme sırasında samimiyet söz konusu olamayacağına göre, mülakatı yapan kişiyi etkilemek için kişisel alanına girmek gerektiğini belirtiyor uzmanlar.

Otururken dikkat

Tokalaşma yoluyla bu kişisel alana adım atılır. Tokalaşmanın amacı da budur zaten. Oysa mülakatlarda oturma düzeni insanları birbirinden uzak tutmak üzere ayarlanır. Bunu marifetle aşıp mülakatı yapan kişinin kişisel alanına yaklaşacak şekilde davranmak gerekir. Örneğin sandalyenizi hafifçe yaklaştırabilir ya da yuvarlak masanın aynı tarafında oturabilirsiniz.
Oturduktan sonra aradaki mesafeyi kapatacak başka yollara başvurulabilir. Örneğin hafifçe öne eğilmek gibi. Bunu hızla dikkat çekecek şekilde değil, belli etmeden yapmak gerekir. Uzmanlar mesafeyi az bile olsa kapatmanın, insanların güven ve bağlantı duygusunu artırdığını söylüyor.

Elleri nereye koymalı?

Vücut dilinde “açık” olmak önemlidir. Mülakat sırasında muhtemelen gergin olacak, farkında olmadan ellerinizi kenetleyecek ya da kollarınızı göğsünüzde kavuşturacaksınız. Bu sizin için rahat ve güven verici olsa da uzmanlar karşı taraf için bunun mesafeyi artırıcı ve bağlantıyı koparıcı etki bırakabileceği konusunda uyarıyor.

Göz teması

Görüşme sırasında göz teması önemlidir; fakat biraz azı ya da çoğu farklı algılara neden olabilir. Peki, doğru miktarı nedir? Bu ortama göre değişebilir, ama mülakatı yapan kişinin oranını tutturmak genel olarak önerilebilir. Mülakatı birden fazla kişi yapıyorsa paneldeki her bir insanla eşit oranda göz temasında bulunmaya dikkat edilmelidir. Soruları yanıtlarken kişilerle tek tek göz teması kurulmalı, sıkılma belirtisi olarak görülebileceği için etrafa göz atmaktan kaçınmalıdır.
İnsanlar genellikle göz temasını hiç başka yerlere bakmamak olarak algılıyor; fakat bu yanlış bir algıdır.
Konuşurken düşündüğümüz için ara ara başka yerlere bakmak normaldir. Fakat uzmanlar, mülakatı yapan kişi konuşurken başka yere dalıp gitmeme konusunda uyarıyor. Siz onların sorusunu yanıtladıktan sonra göz teması kurun ve dinleyin. Göz teması sizin ciddiyetinizi ve dikkatinizi gösterir.

Derin nefes almak

Stres ve heyecan hissedildiği anda hızlı nefes alıp verme başlar. Mülakat sırasında bu hoş değildir.
Hızlı ve yüzeysel nefes aldığınızda net düşünme beceriniz azalır. Bu ise soruları çabuk ve öz cevaplamanıza engel olabilir.
Karnınızın alt kısmından derin nefes almaya çalışın. Bu, kendinizi enerjik, güvenli ve mantıklı hissetmenize yardımcı olur. Mülakattan önce diyaframınızı, karnınızı, göğüs kafesinizi kullanarak daha ağır nefes alma denemeleri yapın.

Kaynak: 
http://www.farkindayimdegistim.com/index.php/component/content/article/42-uzman/127-beden-dii.html - Uzm.Psk.Danışman Ömer AKTÜRK
http://blog.milliyet.com.tr/beden-dili-nedir-ve-avantajlari-nelerdir-/Blog/?BlogNo=391548
http://www.bbc.co.uk/turkce/ozeldosyalar/2015/02/150202_vert_cap_vucut_dili

Niçin Başarısız Oluruz?


1. Motivasyon Eksikliği

Motivasyon Eksikliği

Motivasyon başarı ile başarısızlık arasındaki en önemli etkenlerden biri. Robert J. Sternberg1994 yılında yayınlanan “In Search of Human Mind” isimli  araştırmasında 'dışsal ve içsel' olmak üzere iki tür motivasyondan söz ediyor. Dışsal motivasyon, içsel olana görece kısa sürüyormuş. Sternberg'e göre: daha istikrarlı bir performans için kişinin içsel motivasyonunun kuvvetli olması şartmış.

2. Ani Dürtüleri Kontrol Eksikliği

Ani Dürtüleri Kontrol Eksikliği
Kişinin yüksek performansa ulaşması önünde en önemli engellerden birisi de, odaklandığı konudan uzaklaşmasını sağlayacak dürtülere kapılmasıymış. Kişinin sürekli aklına ilk gelen şeyi yaparak önceliklerini unutması ve bunu alışkanlık haline getirmesi; istenilen başarının bir türlü gelmemesinde birincil bir nedenlerinden birisiymiş.

3. Azim ve Vazgeçmeme Özelliğinden Mahrum Olmak

Azim ve Vazgeçmeme Özelliğinden Mahrum Olmak
Bazı insanlar başladıkları bir işten çok çabuk sıkılarak ya da zorluklarından dolayı bırakma huylarından dolayı diğerlerinin ulaştığı mertebelere ulaşamıyorlarmış. Oysa, kararlı kişiler ancak sonuç alamayacaklarını kesin olarak gördükleri zaman vazgeçiyorlarmış uğraştıkları işlerden.

4. Yanlış yetenekleri kullanmak

Yanlış yetenekleri kullanmak
Bazı yetenekli kişiler de görevlendirdikleri işleri yerine getirirken, o işe uygun olanı yeteneklerini kullanmadıkları için başarılı olamıyorlarmış.

5. Sonuca Yeterince Odaklanamamak

Sonuca Yeterince Odaklanamamak
Kimi insanlar, bir faaliyetin yapılması ile ortaya çıkacak sonuçtan  ziyade sürecin kendisine daha çok odaklandıkları ve hatta bu süreç hakkında endişelendikleri için, başarıya ulaşabilecekleri halde ulaşamazlarmış.

6. Başladığı İşi Bitirememek Alışkanlığı

Başladığı İşi Bitirememek Alışkanlığı
Bazı kimseler, bir işi hiçbir zaman bir sonuca ulaştıramayacak gibi görünürlermiş. Bunun sebebi ise, o iş bittikten sonra ne yapacaklarını bilememeleri veya üzerinde çalıştıkları şeyin detayları içinde aşırı derecede boğulmak olabilirmiş.

7. Kendine Fazlaca Acımak

Kendine Fazlaca Acımak
Bazı insanlar karşılaştıkları bir sorunu çözmeye harcadıkları zamandan kat be kat fazlasını kendilerine acımakla geçirirlermiş. Böylelikle istenilen başarı bir türlü elde edilemezmiş.

8. Başlamaktan Korkmak

Başlamaktan Korkmak
Bazı insanlar bir işe bir türlü başlayamaz ya da başlamak için yeterince istek duymazlarmış. Bu durumun kaynağı Sterling'e göre; bu kişilerin kararsız bir kişilik yapısına sahip olmaları veya bir işe kendilerine bağlamaktan korkmaları olabilirmiş

9. Düşünceleri Aksiyona Çevirememek

Düşünceleri Aksiyona Çevirememek
Bazı insanlar, sıra dışı fikirler ortaya koyabilmelerine rağmen, pek seyrek olarak bu fikirleri hayata geçirmek için eyleme geçerlermiş. Bu da başarıya açılan kapının kapanmasına bir sebepmiş.

10. Aşırı veya Yetersiz Özgüven

Aşırı veya Yetersiz Özgüven
Özgüven eksikliği kişinin aslında üstesinden gelebileceği bir sorunu kolaylıkla aşmasını engellerken, fazlası ise; kişinin kendinde eksik olan yönleri tanımasını ve gelişmesini engellemekteymiş.

11. Başarısızlık Korkusu

Başarısızlık Korkusu
Bazı yetenekli insanlar ise, gerçek performanslarını ortaya koymaktan çekinirlermiş. Çünkü aslında hayatın gerçek zorluklarından kaçmakmış bütün dertleri.

12. Sürekli Erteleme ya da Sürüncemede Bırakma Alışkanlığı

Sürekli Erteleme ya da Sürüncemede Bırakma Alışkanlığı
Bazı  insanlar ancak üzerilerinde bir baskı oluştuğu ya da oluşturulduğu zaman harekete geçebilirlermiş.  Bu insanlar, büyük bir işi ertelemek için sıklıkla yapacak küçük ve basit işler arayıp onlarla uğraşırlarmış.

13. Suçlamak

Suçlamak
Kimi insanlar en ufak hatada, hemen kendilerini acımasızca suçlamayı seçerken, kimileri ise başkalarını suçlamayı seçermiş. Böylece ilerlemenin ve gelişimin önü kapanırmış.

Kaynak: http://onedio.com/haber/13-maddede-akilli-ve-yetenekli-insanlar-neden-cuvallar--441646
http://successify.net/2013/08/09/20-reasons-why-intelligent-people-fail/


UHL Öğrencileri Bu Yaz Amerika'da

Uğur Hazırlık Liseleri, öğrencilerini hem İngilizcelerini geliştirmek hem de yeni yerler görüp uluslararası bir deneyim yaşatmak için Amerika'ya götürüyor. UHL yaz kampı programında gerçekleşecek olan Washington DC gezisi 25 gün sürecek. Ayrıntılı gezi programı için fotoğraflara göz atabilirsiniz :)













Code.org Projesi ve Kod Okuryazarlığının Önemi

“Bu ülkedeki herkes programlamayı öğrenmeli, çünkü insana nasıl düşünmesi gerektiğini öğretiyor.” Steve Jobs

Hacker ve kodcu(coder) insanları hep karanlık, boş pizza kutuları ve redbull tenekeleri arasında dağınık  bir Harvard yurt odasında hayal ederiz. Çünkü çoğunluk Facebook kurucusu Mark Zuckerberg’in hayatının anlatıldığı “Sosyal Ağ” filmindeki sahneleri bilir. Hadi Partovi ve Ali Partovi kardeşler tarafından kurulan Code.org sitesi, bilgisayar bilimleri ve özelinde programcılığı herkese öğretebilme hayaliyle yayın hayatına başlamış. Herkes derken programlamayı öğrenmek isteyen herkesi kastetmiyoruz, gerçekten bilgisayarla tanışmış “herkesten” bahsediyoruz.
Hadi Partovi programlamayı öğrenirken yaşanan zorluklar ve bu boşluğun kapatılması için toplum üzerine düşen görevler hakkında önemli bilgiler verdi.
Bu ülkemizin yüzleşmesi gereken bir sorun. Bunlardan belkide en önemlisi okullarda bilgisayar bilimlerinin olması gerektiği gibi öğretilememesi ve bilgisayar öğrenmenin (ve aslında bilgisayarla konuşmanın yolu şimdilik programlama dillerini öğrenmektir) okuma-yazma gibi zorunlu bir beceri  olduğunun kabul edilmemesidir.
Yazılımlar sayesinde dünya alt-üst olurken ve bu alanda yeni iş ve istihdam imkanları, yeni iş tanımları ve yeni ihtiyaçlar ortaya çıkarken eğitim sistemimiz bunun tam tersi bir yolda ilerliyor. Evet belkide start-up tarzı bir girişimden başlangıçta para kazanmak her ne kadar zor olsada, herkesin birazcık programlama bildiğini düşünsenize; kimbilir ortaya ne kadar ilginç fikirler ve projeler çıkacaktır. Mesela bir doktor sağlıkla ilgili zaman kazandıracak bir yazılım geliştirmek istediğinde en azından nereden başlayacağını ve kimlere ihtiyacı olacağını en baştan tahmin edebilecektir.






Eğitim sistemimizi oturduğumuz yerden değiştiremeyeceğimize göre, bireysel yada küçük topluluklar aracılığıyla bu farkındalığı oluşturmamız gerekiyor. Doktor, avukat ve hatta çiftçiler bile en azından temel düzeyde programlama öğrenmeliler. Çünkü bu insanlar günlük yaşamlarında yaptıkları bilgisayar işlemlerinin bile mantığını bilmiyorlar. Mesela “bulut” nedir? Dosyalarımız nereye kaydedilir?Burada anahtar erişebilirlik ve bunu internet aracılığıyla kesintisiz sağlayabiliyoruz. İşte tam bu noktada Code.org devreye giriyor.
Code.org sitesinde başrolde yazılım camiasından bir çoğunu tanıdığımız Bill Gates, Mark Zuckerberg, will.i.am, Chris Bosh, Jack Dorsey, Tony Hsieh, Drew Houston, Gabe Newell, Ruchi Sanghvi, Elena Silenok, Vanessa Hurst, ve Hadi Partovi gibi isimler yer almaktadır. İçeriğin çoğunluğu Türkçe altyazılı olarak verilmektedir. Mutlaka incelemenizi öneririm.
Code.Org, okullarda kodlamayı erken yaşta çocuklara kazandırmak için başlatılmış bir projedir.

Ücretsiz kodlamaya giriş derslerini dünya çapında 44 milyon öğrenciyle buluşturan Code.org halihazırda birçok teknoloji deviyle işbirliği yapıyor. Google ve Microsoft’un da eklenmesiyle bu şirketlerin sayısı 29’a yükseldi.

Yukarıdaki yazı techcrunch.com adresindeki bir röportajın Türkçe’ye çevrilmiş halidir.
Kaynak: http://www.suhakaralar.com/code-org-programlama-ve-gelecegi-uzerine/

Basında Uğur Rehberlik


Bahçeşehir Uğur Eğitim Kurumları 46 yıllık deneyimi, başarısı ve vizyonu ile öğrencileri üniversiteye hazırlamak için rehberlik etmeye devam ediyor. Rehberlik alanındaki bu başarılarını yazılı ve görsel basın yoluyla sizlere ulaştıran rehberlik birimi, merak ettiğiniz bütün soruları yanıtladı. Uğur Rehberlik Uzmanlarımızın sınav sistemi ve değişen sınav koşulları hakkında basında yer alan değerlendirmelerine aşağıda paylaşmış olduğumuz linklerden ulaşabilirsiniz.