İletişimde Beden Dili ve Önemi
Sözlü iletişimi daha etkili hale getirmek amacıyla iletişime bedenimizi de katarak kullandığımız sözsüz iletişim diline beden dili denir. Bedenimizin duruşu, baş ve gövde hareketleri, el kol hareketleri, yüz ifadeleri bu kapsamda yer alır.
Duygularımız nasılki beden dilini etkiliyorsa, beden dilimiz de duygularımızı etkiler. Beden dili kullanılmadan duygu aktarımı mümkün değildir. Bedenimiz olaylara ve durumlara karşı çok fazla kendiliğinden tepki verdiği için beden dilini gizlemek çoğu zaman mümkün değildir.
Aristo, “İnsanın içinde işleyen her şey, dışında ifadesini bulur” demiştir. İç dünyamızın dışa yansıması olan davranışlar, iyi analiz edilirse kişilere duygu dünyaları hakkında pek çok bilgi verecek ve kendilerini tanıma imkanıda sağlayacaktır. Kendini önemseyen insanların yapacağı bu araştırma, kendini dış dünyaya iyi ifade ettirecektir. Beden dilinin iyi analiz edilmesi sonucunda oluşan bu sağlıklı iletişim ortamında, kişiler kendisiyle barışık olacak, karşısındakini daha kolay etkileyecek, karşısındaki insanları hem sözel hem de bedensel olarak gözlemleyip onları daha iyi anlayacaktır. Beden dilini konuşmada, etkin ve vurgulu olarak kullanmak iletişime duygu katar. Duygunun içinde bulunmadığı iletişim, bize soğuk ve itici gelir.
Her ne kadar beden dili, konuşulan dili daha etkin ve destekleyici kılacak bir role sahip olsa da, beden dili az kullanıldığından insanlara yeni bir kavrammış gibi gelir. Başta Amerika’da olmak üzere, bugün birçok ülkede beden dili müfredat programı içerisinde olup, öğrenilmesi gereken dersler arasında tutulmaktadır. Amerikalı halkla ilişkiler uzmanlarının kullandığı “Ne kadar algılanıyorsan, o kadar gerçeksin.” sözü, beden dilinin insanın gerçeklik algısında ne kadar önemli olduğunu göstermektedir.
İstanbul’da yapılan bir araştırmada, Türkiye’nin Doğu bölgelerinde yaşayanların, Batı bölgelerinde yaşayanlara oranla daha çok bedensel hareket kullandığını göstermektedir. Kültür düzeyi arttıkça, beden dili kullanımı azalmaktadır.
Beden dili kullanımı yaşamımızın kalitesinde olumlu veya olumsuz etkiler oluşturmaktadır. İnsan psikolojisi kendi beden duruşumuzdan, el kol hareketlerimizden etkilenir. Bedenimizin her hangi bir duruş şeklinin insanda farklı anlam ve etkileri vardır. Orta öğretim öğrencileri üzerinde yapılan bir beden dili araştırmasında, bir sınıfta ders dinleyen öğrencilere, ders esnasında rahat bir oturma pozisyonlarında olmaları ve ayak ayak üstüne atmamaları istenmiştir. Başka bir sınıfta ise aynı dersi dinleyen öğrencilere kollarını bağlamalarını, ve ayak ayak üstüne atarak oturup dersi dinlemeleri istenmiştir. Araştırma sonucuna göre ise kollarını birbirine bağlayarak dersi dinleyen grubun bilgiyi öğrenme ve hatılama oranının %38 daha düşük olduğu gözlenmiştir. İletişim halindeyken kollarını bağlayarak dinleyen dinleyicilerin söylenen sözlere daha az dikkat ettikleri ve savunucu iletişime geçtikleri gözlenmiştir. Eğer bir kişiyi ikna etmek istiyorsanız, ve ikna edeceğiniz kişinin kolları birbirine kavuşmuş şekildeyse, konuşmaya başlamadan önce o kişinin kollarını birbirinden ayırmanın yollarını aramalısınız, aksi takdirde o kişiyi ikna etmeniz oldukça güç olacaktır.
Neden beden dili?
1.Başkaları üzerinde olumlu bir etki oluşturarak amacımıza ulaşmak
2.Karşımızdakileri daha iyi anlayarak etkili bir iletişim kurmak.
3. Kendi beden hareketlerimizi denetleyerek, sosyal ortamlara daha çabuk uyum
sağlamak.
4.Başkalarının gerçekte ne söylemek istediğini anlamak.
1.Başkaları üzerinde olumlu bir etki oluşturarak amacımıza ulaşmak
2.Karşımızdakileri daha iyi anlayarak etkili bir iletişim kurmak.
3. Kendi beden hareketlerimizi denetleyerek, sosyal ortamlara daha çabuk uyum
sağlamak.
4.Başkalarının gerçekte ne söylemek istediğini anlamak.
Beden Dili Gözlemlemenin Avantajları Nelerdir ?
İyi bir beden dili gözlemcisi olmanız size büyük avantaj sağlar. Çünkü karşınızdaki kişinin konuşması esnasında bakışlarını ve hareketlerini iyi analiz ederseniz o kişinin doğru söyleyip söylemediğini, asıl niyetinin ne olduğunu ve ne düşündüğünü kavrayabilirsiniz. Beden dili insanların duygusal ilişkilerinde, iş hayatında ve sosyal yaşamında belirleyici rol oynar. Etkili konuşmalarınızı doğru beden dili kullanarak uyguladığınızda iş, aşk ve sosyal hayatınızda başarılı olmanız kaçınılmaz olacaktır.
Doğru kullanılan beden dili sayesinde kişisel gelişiminiz ve ikili ilişkilerinizde inanılmaz derecede ilerleme gerçekleşir. İnsanları iyi anlamanız ve kendinizi iyi ifade etmeniz sizin çevrenizle samimiyet ve güven çerçevesinde bir bağ oluşturmanızı sağlar. Diğer yandan beden dili bilgisi sayesinde çevrenizde iletişim kurduğunuz insanlar arasından art niyetli olanların konuşmaları esnasında hareketlerini ve ifadelerini iyi analiz ederek asıl niyetlerini anlayıp, size zarar vermelerinin önüne geçebilirsiniz.
Beden Dilinin Önemi Nedir ?
İş görüşmelerinizde, sosyal hayatınızda ve duygusal ilişkilerinizde problem yaşıyorsanız, bu durumun beden dilinizle alakalı olma ihtimali çok yüksektir. Çevrenizde sevilen, mutlu ve başarılı insanlara göz attığınızda genellikle beden dillerini çok iyi kullandıklarını farkedersiniz. Savunduğunuz düşünceyi dile getirirken, yada bir konu hakkında görüş belirtirken etkili bir şekilde jest, yüz ifadesi ve beden duruşu sergilediğiniz taktirde düşünceleriniz insanlar tarafından inandırıcı ve ikna edici bulunarak kabul görür. Bu yönleriyle beden dilinin hayatınızdaki önemi azımsanamayacak kadar fazladır.
İş görüşmesine giderken şık giyinmenin önemli olduğunu herkes bilir. Fakat nasıl durduğunuz, nasıl oturup kalktığınız da aynı derecede önemlidir.
Mülakat için kapıdan içeri girerken, el sıkışıp otururken kendimizle ilgili ne tür ipuçları veriyoruz?
İş görüşmesine giderken nasıl davranmak ve hangi davranışlardan kaçınmak gerektiği konusunda vücut dili uzmanlarının görüşlerine başvurduk.
Tokalaşma ayarı
Mülakatı yapan kişi ile sizin aranızdaki ilk iletişim tokalaşma yoluyla kurulur. İlk izlenim genellikle mülakatın gidişatını belirleyecektir. Bu nedenle bu adımı doğru atmak önemlidir.
Uzmanlar “uyumun yolu benzerliklerden geçer” diyor. O halde, mülakatı yapan kişi elinizi nasıl sıkıyorsa o şekilde karşılık vermek gerekir. Tokalaşma ya da selamlaşmanın ayarını dengelemeniz aynı düzeyde olmak istediğiniz mesajını verir. Eli fazla sıkmak görüşmede baskın bir tutum hissi yaratabilir.
Kişisel alan
Kültürümüz ne olursa olsun, farkında olalım ya da olmayalım hepimizin dört tür alanı vardır. En dıştan içe doğru bunlar sırasıyla kamu alanı, sosyal alan, kişisel alan ve samimiyet alanıdır.
Görüşme sırasında bunlara dikkat etmek önemlidir. İnsanlar arasındaki ilişkide önemli şeyler kişisel ve samimiyet alanlarında gerçekleşir. Görüşme sırasında samimiyet söz konusu olamayacağına göre, mülakatı yapan kişiyi etkilemek için kişisel alanına girmek gerektiğini belirtiyor uzmanlar.
Otururken dikkat
Tokalaşma yoluyla bu kişisel alana adım atılır. Tokalaşmanın amacı da budur zaten. Oysa mülakatlarda oturma düzeni insanları birbirinden uzak tutmak üzere ayarlanır. Bunu marifetle aşıp mülakatı yapan kişinin kişisel alanına yaklaşacak şekilde davranmak gerekir. Örneğin sandalyenizi hafifçe yaklaştırabilir ya da yuvarlak masanın aynı tarafında oturabilirsiniz.
Oturduktan sonra aradaki mesafeyi kapatacak başka yollara başvurulabilir. Örneğin hafifçe öne eğilmek gibi. Bunu hızla dikkat çekecek şekilde değil, belli etmeden yapmak gerekir. Uzmanlar mesafeyi az bile olsa kapatmanın, insanların güven ve bağlantı duygusunu artırdığını söylüyor.
Elleri nereye koymalı?
Vücut dilinde “açık” olmak önemlidir. Mülakat sırasında muhtemelen gergin olacak, farkında olmadan ellerinizi kenetleyecek ya da kollarınızı göğsünüzde kavuşturacaksınız. Bu sizin için rahat ve güven verici olsa da uzmanlar karşı taraf için bunun mesafeyi artırıcı ve bağlantıyı koparıcı etki bırakabileceği konusunda uyarıyor.
Göz teması
Görüşme sırasında göz teması önemlidir; fakat biraz azı ya da çoğu farklı algılara neden olabilir. Peki, doğru miktarı nedir? Bu ortama göre değişebilir, ama mülakatı yapan kişinin oranını tutturmak genel olarak önerilebilir. Mülakatı birden fazla kişi yapıyorsa paneldeki her bir insanla eşit oranda göz temasında bulunmaya dikkat edilmelidir. Soruları yanıtlarken kişilerle tek tek göz teması kurulmalı, sıkılma belirtisi olarak görülebileceği için etrafa göz atmaktan kaçınmalıdır.
İnsanlar genellikle göz temasını hiç başka yerlere bakmamak olarak algılıyor; fakat bu yanlış bir algıdır.
Konuşurken düşündüğümüz için ara ara başka yerlere bakmak normaldir. Fakat uzmanlar, mülakatı yapan kişi konuşurken başka yere dalıp gitmeme konusunda uyarıyor. Siz onların sorusunu yanıtladıktan sonra göz teması kurun ve dinleyin. Göz teması sizin ciddiyetinizi ve dikkatinizi gösterir.
Derin nefes almak
Stres ve heyecan hissedildiği anda hızlı nefes alıp verme başlar. Mülakat sırasında bu hoş değildir.
Hızlı ve yüzeysel nefes aldığınızda net düşünme beceriniz azalır. Bu ise soruları çabuk ve öz cevaplamanıza engel olabilir.
Karnınızın alt kısmından derin nefes almaya çalışın. Bu, kendinizi enerjik, güvenli ve mantıklı hissetmenize yardımcı olur. Mülakattan önce diyaframınızı, karnınızı, göğüs kafesinizi kullanarak daha ağır nefes alma denemeleri yapın.
Kaynak:
http://www.farkindayimdegistim.com/index.php/component/content/article/42-uzman/127-beden-dii.html - Uzm.Psk.Danışman Ömer AKTÜRK
http://blog.milliyet.com.tr/beden-dili-nedir-ve-avantajlari-nelerdir-/Blog/?BlogNo=391548
http://www.bbc.co.uk/turkce/ozeldosyalar/2015/02/150202_vert_cap_vucut_dili
0 yorum: